fas ile başlayan kelimeler
Kelime Bulucu Harf Grupları - Aramalarınıza göre oluşan kelime listelerinin harf sayılarına göre gruplanmış listesi
fas ile başlayan kelimeler 'den bazılarının TDK Anlamları
Kelime Bulucu Kelime Anlamları - Aramalarınıza göre oluşan kelime listelerinde ki bazı anlamlar
fas İng. Free along side ship 2004
Malların geminin yanında teslim edilmesi ve teslimden sonra ortaya çıkacak her türlü hasar, kayıp ve giderlerin alıcının sorumluluğunda olduğu uluslararası F grubu teslim biçimlerinden biri ve buna dayalı fiyat.
fasulye İng. bean 1998
Baklagiller (Leguminosae) familyasından, beyaz, pembe ya da mor çiçekli, meyveleri legümen tipte, taze ve kuru sebze olarak yenen, bir yıllık, otsu, tırmanıcı bir bitki.
fasıl
a. 1. Bölüm, kısım, devre: Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. -P. Safa. 2. Dönem, devre: Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç -Y. K. Beyatlı. 3. Belli bir sürede yapılan iş, karşılaşılan durum veya olay: Fazla olarak arada bir patronu çekiştirmek, dedikodu yapmak faslı da kapanacak. -H. E. Adıvar. 4. ekon. Bütçede ayrı ayrı gösterilen bölümler. 5. müz. Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi vb. parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi: Radyo ince sazdan sultaniyegâh faslına başlamış. -A. İlhan. 6. tiy. Orta oyununa başlamadan önce saz takımının çaldığı köçek havası ve curcuna. 7. tiy. esk. Osmanlı ve Arap tiyatrosunda oyunun perde bölümü.
fasile
a. (fasi:le) biy. esk. Familya: Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular. -P. Safa.
fasit
1. Kıskanç. 2. Arabozucu.
fasılalı
sf. Aralı, aralıklı, kesintili: Tren seyrek ve fasılalı ağaçların arasından geçiyordu. -Ö. Seyfettin.
fasık
Neticesiz, sonucu olmayan.