yüklenici kelimesinin diğer anlamları..

1.Yağı alınmış sütten yapılan peynir. 2.Katılaşmamış peynir. 3.Peynir mayasıyla kestirilmiş sütten yapılan süzülmemiş peynir. 4.Kestirilmiş süt. 5.Ağız ya da taze süte incir sütü damlatılarak yapılan süt kestirmesi.

teleme kelimesinin diğer anlamları..

sf. (fa:il) esk. 1. Eden, yapan, işleyen: “Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar.” -R. N. Güntekin. 2. a. db. Özne. 3. a. huk. Hukuki sonuç doğuracak bir suç işleyen kimse.

fail kelimesinin diğer anlamları..

Hamamböcekleri takımı türlerinin genel adı. a. bk. doğu hamamböceği, Alman hamamböceği, Amerikan hamamböceği.

hamamböceği kelimesinin diğer anlamları..

sf. Salıncağı olmayan: “Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu.” -S. F. Abasıyanık.

salıncaksız kelimesinin diğer anlamları..

a. esk. 1. Yolculukta dinlenmek amacıyla durulan yer, konak: “Tanrı yardımcı olsun gayri yolda kalana / Biz menzile vararak atları çektik hana” -F. N. Çamlıbel. 2. İki konak arasındaki uzaklık. 3. Bir günlük yol. 4. ask. Bir merminin ulaşabildiği uzaklık, erim (I): Top menzili. 5. ask. Ordunun cephe gerisi işlerinin bütünü: “Ne yedi ne içti, bir menzil subayının bütün gayreti ile çalıştı.” -F. R. Atay. 6. tar. At değiştirmek veya konaklamak için kervanların ve posta tatarlarının indikleri bina veya han. 7. tar. Ok atma yarışlarında erişilen mesafe: “Sonra yine menzil ölçülmüş, yeni bir rekor kırdığı anlaşılmıştır.” -S. Birsel.

menzil kelimesinin diğer anlamları..

a. Bekleşmek işi veya durumu.

bekleşme kelimesinin diğer anlamları..