AYNA
a. 1. Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat: Ben onun aynada saçlarına değil, bana baktığını gene aynadan görüyordum. -T. Buğra. 2. Karagöz oyununda perde. 3. Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha: Kapı kanadının aynası. Çeşmenin aynası. 4. Atların diz kapağı. 5. sf. argo İyi bir durumda, yolunda: İşimiz ayna. 6. mec. Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey: Bir ülkenin sanat ve kültür hayatı bir bakıma o ülkenin uygarlık aynasıdır. -H. Taner. 7. den. Küreğin yassı uç bölümü. 8. den. Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün. 9. den. Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su burgacı.
AYNA Fr. Miroir
AYNA
1. Anne, hey ana anlamında hitap. 2. Şaşma bildirir ünlem.
AYNA
1. İyi bir halde, yolunda [argo] 2. Tütün balyalarının düz ve parlak olan yüzü. 3. Ördek avı için özel olarak hazırlanan temiz gölcük. 4. Röntgen, radyoskopi. 5. Tütün kurutmak için özel olarak yapılmış kurutaç: Anne, dizdiğim tütünleri aynalara astın mı? 6. Işıldak. 7. Kayıkların kıç tarafındaki düz yüzey. 8. Ön yön, cephe, antre: Evin aynası kıbleye gelmemiş.
AYNA
Röntgen, radyoskopi.
AYNA
Pulluğun toprağı deviren bölümü.
AYNA 1970
bk. fide baygınlığı.
AYNA
bk. yansı
AYNA İng. mirror 1969
İnsanın kendisini görmesini sağlıyan cam ya da maden levha.
AYNA 1983
bk. yansıtaç I
AYNA İng. mirror 1969
Işığı yansıtma özelliği taşıyan maddesel yüzey.
AYNA 1983
Gölge oyunu tasvirlerinin gösterildiği gergi. Bu gergi, mermerşahi patiskadan, çevresi çiçekli bezdendi. Eskiden 2 x 2.5 metre iken, sonradan 1.10 x 1.80 m. olarak küçültüldü.
AYNA İng. metope 1968
(Süsleme) Yunan tapınaklarında üçüz yivlerin aralarındaki kare biçimli, çoğu zaman kabartmalarla süslenmiş düz yüzeylere verilen ad. a. bk. üçüz yiv.
AYNA İng. mirror 1981
Sinema/TV. Çeşitli sinema ve televizyon aygıtlarında ve ışık kaynaklarında, üzerine düşen ışığı düzenli biçimde yansıtan yüzey.
AYNA 1966
(Kar.): Karagözcülerin "perde" için kullandıkları terim. Ayna, mermerşahiden yapılırdı.
AYNA Fr. plateau 1970
bk. büyük dişli
AYNA İng. top round
Büyükbaş hayvanların but kısmının iç yüzünde, üstte çanak kemiğinden, altta diz eklemine kadar uzanan, 3-4 kg ağırlığındaki kemiksiz et parçası, tranç.
AYNA 1976
(I) 1. At koşum takımını parlatmak için kullanılan şimşir aygıt (-Uşak) 2. Hamudun yan tarafına süs olarak takılan madensel toka. (*Senirkent -Isparta) 3. Sabanın toprağa giren kısmının arka yüzü. (Beyağıl *Ulukışla, Yenikent *Aksaray -Niğde) 4. Kilit kapağı. (*Yalvaç -Isparta)
AYNA 1976
(II) 1. Halı tezgâhının yuvarlak adı verilen bölümündeki delik. (Beyköy *Şarkikaraağaç -Isparta) 2. Kiriş adı verilen keçeci aygıtının ortasındaki delik. (*Yalvaç -Isparta) 3. Hallaç yayındaki çıkıntı. (*Bor -Niğde)
AYNA 1976
(III) Ceketlerin omuzlara yakın sırt kesimi. (*Aksaray -Niğde)
AYNA Köken: Far.
Cinsiyet: Kız
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam.
Sözlük
Lütfen aşağıdaki kutuya anlamını öğrenmek istediğiniz kelimeyi yazınız ve sonrada sözlükte ara butonuna tıklayınız...
Son Aranan Kelimeler
En Son Aranan 5 Kelime |
---|
1 ayna |
2 malatiyon |
3 adamsımak |
4 belirtebilme |
5 partiye |
En Çok Aranan Kelimeler
En Çok Aranan 5 Kelime |
---|
1 piyar |
2 analog bilgisayar |
3 vergi koyma |
4 andam |
5 duvar duyurusu |