LEKE
a. 1. Kirliliği gösteren iz: Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. -A. Ş. Hisar. 2. Bir yüzeyde türlü sebepler dolayısıyla oluşan farklı renk: Kuyruğunun ucu ile alnının orta yerinde beyaz lekeler vardı. -Ö. Seyfettin. 3. biy. Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk. 4. mec. Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe: Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. -H. E. Adıvar. 5. gök b. Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm.
LEKE Fr. Macule
LEKE Fr. Tache
LEKE
Korkak, ödlek.
LEKE
Kayığı yönetmeye yarayan dümenin kolu.
LEKE İng. spot
LEKE İng. spot 1969
Bir parlak yüzeyde (Ay tekeri, Güneş tekeri) görülen kara benek.
LEKE İng. colourspot 1968
(Resim) Resim yüzeyi üzerinde sınırları belirli boya parçası.
LEKE Fr. tache 1980
Kentlerin düzentasarlarında, oturma, işleyim, tecim vb. işlevler için ayrılmış alanları gösteren, özel renklerle belirtilmiş yerlerin her biri.
LEKE İng. stain 1972
Metal yüzeyler üzerinde, çeşitli nedenlerle oluşup, yüzeyin parlaklığını ve rengini bozan donukluk.
LEKE İng. macula
Deride başka bir değişiklik olmadan kalıcı veya geçici olarak oluşan derideki renk değişiklikleri, makula.
LEKE 1976
[yeyke] Kayık dümenini hareket ettirmeğe yarayan deynek, dümen kolu. (Yenice *Gelendost -Isparta) [yeyke] : (*Gerze -Sinop)
Sözlük
Lütfen aşağıdaki kutuya anlamını öğrenmek istediğiniz kelimeyi yazınız ve sonrada sözlükte ara butonuna tıklayınız...
Son Aranan Kelimeler
En Son Aranan 5 Kelime |
---|
1 leke |
2 düğem |
3 Tijen |
4 Döngeri |
5 fasyes zolearis |
En Çok Aranan Kelimeler
En Çok Aranan 5 Kelime |
---|
1 piyar |
2 analog bilgisayar |
3 vergi koyma |
4 andam |
5 duvar duyurusu |